ESP,ABS,TSC,EBD,BAS FREN SİSTEMLERİ NE İŞE YARAR?

img

Bir otomobilin güvenli olması aslında diğer her özelliğinden daha önemlidir. Aktif ve pasif güvenlik ekipmanları veya donanımları sizi kazadan kurtarabileceği gibi kazadan yara almadan kurtulabilmenizi de sağlar. Bugün sizler için bu güvenlik donanımlarından bazılarını derledik.

ABS (Kilitlenme Karşıtı Frenleme Sistemi)



ABS, başta kara taşıtlarının olmak üzere her türlü yol koşulunda ve süratte yapılabilecek ani veya panik frende direksiyon hakimiyetinin kaybolmamasını sağlayan bir sistemdir. ABS fren durumunda her bir tekerleğin dönüş sayısını sürekli denetleyen bir sisteme sahiptir. Dönüş sayısında ani düşüler olması (örneğin kaygan zeminde fren yapma durumunda) veya tekerleğin kilitlenmesi gibi durumlardan sistem bunu fark ederek fren basıncını düşürür.

Tekerlek tekrar hızlanınca ise fren basıncını tekrar yükselterek tekerleğin fren yapması arttırılır. Bu işlem saniyede birçok kez gerçekleşir. Böylece tekerlekler kitlenmez ve direksiyonun tekerlekler üzerindeki etkisi kaybedilmemiş olur.

ABS’nin atası olarak sayılan sistemler 1920’li yıllarda patentlenmiş olsa da 1950’li yıllara kadar sivil uçaklarda, 1978 yılında Mercedes Benz S Serisine kadar da otomobillerde bulunmamıştır. ABS aracın fren mesafesini azaltmak veya daha iyi fren yapmasını sağlamaktan ziyade fren yapma işleminin kontrollü bir şekilde yapılmasını sağlar.

ESP (Elektronik Stabilite Programı)



ESP adıyla bilindiği gibi DSC isimli pazarlama ismi de bulunmaktadır. Dinamik denge kontrolü (DSC), çekiş kaybını (patinaj) tespit ederek ve patinajı azaltıp aracın dengesini artıran bilgisayarlı bir teknolojidir. ESP direksiyon kontrolü kaybını tespit ettiğinde, sürücünün gitmek istediği yöne göre aracın frenlerini otomatik olarak sıkmaya başlar.

Bazı ESP sistemleri, kontrol tekrar sağlanana kadar motor gücünü de azaltabilmektedir. ESP, aracın viraj alma performansını artırmaz; bunun yerine, kontrol kaybını en aza indirmeye yardımcı olur.

İlk olarak 1983 yılında Toyota Crown’da Anti-Skid Control ismiyle otomobillere entegre edilen ESP, 1987 yılında Mercedes Benz ve BMW modellerine de eklenir.

TCS (Çekiş Kontrol Sistemi)



Genelde TCS’yi Almanca ismiyle, ASR ismiyle biliyoruz. TCS, seri üretim otomobillerde büyük çoğunlukla ESP’nin bir yardımcısı gibi çalışmaktadır ve asıl amacı hareket halindeki aracın yol tutuşu kaybı yaşamasını engellemektir. TCS, gaz pedalı dozajı ile tekerleklerin yola aktardığı tork birbirini eşitlemediğinde devreye girer. Genelde TCS, elektrohidrolik fren aktüatörünü ve ABS’nin tekerlek hız sensörlerini kullanır.

Çekiş Kontrol Sistemi ihtiyacının arkasındaki temel fikir, tekerleklerin çekişindeki farktan dolayı araçların direksiyon kontrolünü ve dengesini tehlikeye atan yol tutuşunun kaybıdır. Kayma farkı, aracın dönmesi veya farklı tekerlekler için değişen yol koşullarından kaynaklanabilir.

Çekiş kontrol bilgisayarı (genellikle ABS modülü gibi başka bir kontrol ünitesini kullanır), bir veya daha fazla tekerleğin diğerinden önemli ölçüde daha hızlı döndüğünü tespit ettiğinde, ABS elektronik kontrol ünitesini, daha az çekiş gücüyle dönen tekerleklere fren uygular. Kayan tekerleği / tekerlekleri üzerindeki frenleme işlemi, diferansiyel içindeki mekanik hareket nedeniyle çekiş ile tekerlek akslarına güç aktarımına neden olur. Böylece çekiş kaybı önlenir.

BAS (Fren Yardım Sistemi)



BAS, acil bir durumda frenleme basıncını artıran bir otomobil frenleme teknolojisidir. İlk uygulama Daimler-Benz ve TRW / LucasVarity tarafından ortaklaşa geliştirilmiştir. 1992‘de Berlin’deki Mercedes-Benz sürüş simülatöründe yapılan araştırma, sürücülerin % 90‘ından fazlasının acil bir durumla karşılaştıklarında yeterli güçle fren yapmadığını ortaya koydu. BAS bu durumda kalan sürücülerin çarpışma olmadan durmasını sağlamayı amaçlamaktadır.

Fren pedalına basılan hız ve kuvveti yorumlayan sistem, sürücünün acil frenleme gerçekleştirmeye çalışıp çalışmadığını tespit eder ve fren pedalına tam olarak basılmıyorsa, ABS sistemi devreye girene kadar frenleri sıkarak aracın mümkün olduğunca çabuk durmasını sağlamaya çalışır.

Bu, Çarpışma Önleyici Sistem olarak da bildiğimiz uzaklık sensörlü, yapay zekalı daha düşük bir otomasyon seviyesidir.

EDL (Elektronik Diferansiyel Kilidi)



Diferansiyeli kilitleyerek viraj dışındaki sürüşlerde patinajı önleme eski bir tekniktir. Burada yapılan iş esasen istavroz dişlilerinin farklı hızlarda dönmesini engellemektir. Serbest dönen istavroz dişlileri dolayısıyla, devri olması gerekenden fazla olan aks mili bir kilit mekanizmasıyla (plakalı hidrolik veya kurt dişli kavrama vb.) kilitlenirse devir düşümü sağlanmış olur. Eski sistemlerde bir mekanik tel veya hidrolik sistemle bu kilitleme işlemi yapılmaktaydı. Ancak bu sistemlerde karar verme mekanizması tamamen sürücüye aitti ve sürücü istediğinde sistem devreye girmekteydi.

Elektronik diferansiyel kilidi, ABS, ESP gibi taşıt hareket kontrol sistemlerinin bir parçası olabileceği gibi, bağımsız bir ECU ile kontrol edilen bir sistem olarak da dizayn edilebilir. EDL tekerlek devir sensörlerindeki devir bilgilerini (sağ-sol, ön-arka) kullanarak devir faklılaşmalarını algılar ve tekerlek devirlerinin olması gereken değere düşürülmesi amacıyla diferansiyel kilidine kumanda eden elektrohidrolik üniteye sinyal göndererek devir dengelemesini sağlar.