Alfa Romeo markasının hikayesi

img
Alfa Romeo 1910 yılında Cavailer Ugo Stella tarafında İtalya’da kurulmuştur. Fabrikası ilk olarak Milano’da kuruldu ve o zamanki adı “Anonima Lamborda Fabbrica Automobili” idi. Dikkat ederseniz baş harfleri bir araya getirildiğinde ALFA kelimesini bulmaktayız.

1910 yıllarında genç mühendis Guisseppe Merosi tarafından ilk araç tasarlandı. Bu araç 24 beygir gücünde ve 4.1 litrelik tek bloktan oluşan motoruyla saatte 100 km hız yapabiliyordu.

Şirket 1914 yılında otomobil yarışlarıyla ilgilenmeye başladı ve 40 – 60 beygir güçlerinde yeni bir motor tasarlandı. Bu motorun kullanıldığı araca Alfa Grand Prix ismi verildi. Araç 4 silindirli ve 4.5 litrelik motoruyla 140 km hıza ulaşabiliyordu.

Şirket 1920’li yıllarda RL modeli ile büyük bir ivme yakaladı. Bu araç uluslar arası pazarda 2640 adetlik siparişle büyük başarı elde etti. RL modeli Sicilya yarışıyla tüm dünyaya dayanıklılığını da kanıtlamış oldu.

1924 yılına gelindiğinde Vittoria Jano tarafından, 8 silindirli supercharged olan P2 modeli tasarlandı ve sadece 6 adet üretildi. O yıllarda üretilen en iyi yarış araçlarından birisi oldu.

1930’lu yıllarda ikonik bir tasarım olan 6C 1750 üretildi. Le Mans yarışları için 8C 2300 üretildi. Ayrıca dayanıklılık yarışlarına özel P3 modeli üretildi.

1950 yıllarında orta sınıf aile aracı olan Alfa 1900 tasarlandı. Modern hatları olan ve pratik kullanım sunan bu model aileler için en iyi tercihlerin arasında yer alıyordu. Şirket bu yıllarda formula 1 yarışlarında da büyük başarılar elde etti. Guisepe Luraghi 1951 yılında şirketin başına geçmesi ile markanın yükselmesine çok büyük katkı verdi. Alfa Romeo firmasının en ünlü modelleri arasında yer alan Giuiletta bu dönemde üretildi. Aerodinamik dinamik açısından iyi olan ve performans olarak sürücüleri tatmin eden bu Giuiletta en çok tutulan modellerden birisi oldu.

1961 senesine gelindiğinde 100.001 adet Giuiletta üretildi ve bu başarı büyük bir organizasyon ile kutlandı.

1962 yılında yeni model olan Giulia modeli üretildi ve yüksek aerodinamik özellikleri ile araç dikkat çekmeyi başardı.

1968 yılında sadece 18 adet üretilen ve değeri 14 milyon dolar civarında olan Tipo 33 modeli tasarlandı.

1970 yılında 8 silindirli ve 200 beygir gücünde olan Montreal adlı model üretildi. Bu araç saatte 250 km hıza ulaşabiliyordu.

1971 yılında spor sedan şeklinde tasarlanan Alfetta piyasada yerini aldı. Bu aracın üretimi 1984 yılına kadar devam etti. Bu model 1980 yılında V6 motor ile güçlendirildi ve dünyada pek çok yarışta başarılar elde etti.

Şirket 1986 yılında FİAT grubuna satıldı. Milano kentinde kurulan Ar-Ge merkezinde 145, 147 ve 156 gibi pek çok model tasarlandı.

Şirket FİAT grubuna geçtikten sonra 1987 yılında Alfa 164 ilk üretilen araç oldu ve bu model ABD’de geniş aileler tarafından tercih edilmesiyle geniş kullanıcı kitlesine ulaştı.

1990 yıllara gelindiğinde tüm dünyada araçlarda güvenlik önlemleri ön plana çıkmaya başlamıştı. Bu bağlamda Alfa Romeo 1992 senesinde Alfa Romeo 155 modelini tanıttı. 155 modeli bağımsız ön ve arka süspansiyon sistemine sahipti. 1997 yılında yeni otomobil tasarımı kelimesinin tam karşılığı olan Alfa Romeo 156 tanıtıldı. Ayrıca bu araç dizel otomobilin tercih edilmesine neden olan otomobillerin başında gelmektedir. 156, 1998 yılında Avrupa’da “Yılın Otomobili” ödülüne layık görüldü.

Alfa Romeo 2000’li yıllara 156 GTA ve Sportwagon GTA ile hızlı bir giriş yaptı.

2005 yılı için şirket için dönüm noktalarından birisi denilebilir. Efsane görünümlü 159 modeli bu yılda piyasaya sürüldü. 159 modelinde spor tasarım, güvenlik ve konfordan kesinlikle ödün verilmedi.

2007 yılında 8C Competizione modeli çok sınırlı bir sayıda üretildi. Araç 8 silindir motora sahipti ve aynı aracın 2009 yılında Spider versiyonu piyasaya giriş yaptı.

2015 yılında 4C Coupe ile performans odaklı model tanıtıldı. Performansın yani sıra güvenlik yönünden gelişmiş yapısı ve agresif duruşu dikkatleri üzerine çekti.

Şirket son yıllarda SUV modeli ile piyasada yerini aldı. Halı hazırda farklı modellerle üretimine devam eden şirket, agresif tasarımları, üstün yol tutuşu, performanslı motorları ile her zaman dikkat çekmeyi başarmıştır. Alfa Romeo İtalyan teknolojisi ve tasarımın ne kadar ileri olduğunun en önemli göstergelerinden biridir. Şirket kuruluşundan itibaren dünyada adından söz ettirmeyi sürekli başarmıştır. 1974 yılının bas tasarımcılarından Rudolf Hruska’nın da dediği gibi; “ Alfa Romeo bir tür hastalık,  bir tutku ve yaşam tarzıdır”.